Ayasofya, İstanbul’un simgesi ve tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış bir yapıdır. İlk olarak 537 yılında inşa edilen Ayasofya, Bizans İmparatoru I. Justinianus'un emriyle yapılmış ve o güne kadar dünyanın en büyük katedrali olmuştur. 1453’te Osmanlılar tarafından fethedilmesiyle camiye dönüştürülen bu muhteşem yapı, mimarisi ve tarihsel geçmişi ile dikkati üzerine çekmektedir. İç mekanındaki büyüleyici mozaikler, etkileyici sütunlar ve kubbenin muazzam boyutu, ziyaretçilere adeta başka bir zaman diliminde olduğunuzu hissettirir. Ziyaretiniz sırasında burada tarih kitaplarını aratmayacak görüntülerle karşılaşacak, geçmişin derinliklerine dalma fırsatını yakalayacaksınız. Ayasofya'nın atmosferi, sadece görsel değil, aynı zamanda ruhsal bir deneyim sunar. İstanbul'un kalbinde yer alan bu eşsiz yapı, her yıl milyonlarca turistin ilgisini çekiyor.
Ayasofya'ya ulaşım oldukça kolaydır. İstanbul'un merkezi bir noktasında yer aldığı için toplu taşıma seçenekleriyle erişim sağlayabilirsiniz. Hava yoluyla geliyorsanız, İstanbul Havalimanı'ndan şehir merkezine ulaşmak için HAVAİST otobüslerini kullanabilirsiniz. Havalimanından Beşiktaş veya Sultanahmet duraklarına gidebilir, ardından tramvay veya yürüyüş ile Ayasofya'ya ulaşabilirsiniz. Ayrıca, otobüs, metro veya tramvay hatları ile de ulaşım sağlamak mümkündür. Eğer araba ile geliyorsanız, Sultanahmet bölgesindeki otoparkları tercih edebilirsiniz. İstanbul'un tarihi yarımadasında yürüyerek keşfetmek de son derece keyifli bir deneyimdir. Özellikle Sultanahmet Meydanı’na bağlı diğer turistik noktalara benzer şekilde, Ayasofya'nın çevresinde pek çok gezilecek yer bulunmaktadır.
İstanbul'un tarihi ve kültürel zenginliğini keşfetmek için birçok alternatif bulunmaktadır.
Ayasofya çevresinde lezzetli Türk mutfağının örneklerini bulabileceğiniz birçok yemek yeme mekanı yer alıyor.